Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

17 Haziran “Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü” Etkinlikleri Sn. Prof.Dr.Veysel EROĞLU’nun İştiraki İle Gerçekleştirildi

17 Haziran 2016

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çölleşme tehlikesine karşı kamuoyunun dikkatini çekmek, bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl değişik etkinliklerle kutladığımız 17 Haziran “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü”, Orman ve Su İşleri Bakanı Sn. Prof.Dr.Veysel EROĞLU’nun iştiraki ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Konferans Salonu Armada Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirildi.

 

 

Programa, Orman ve Su İşleri Bakanı Sn. Prof. Dr. Veysel EROĞLU, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet DANİŞ, T.B.M.M Çevre Komisyonu Başkanı Cihan PEKTAŞ, T.B.M.M Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep KONUK, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem KARAASLAN. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Akif ÖZKALDI, Bakanlığa Bağlı Kurumların Genel Müdürleri, bürokratlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle çok sayıda personel katıldı.

Resmi tören DSİ Konferans Salonunda, Ulu önder Atatürk ve silah arkadaşları anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı.

Ülkemiz tanıtımını ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürlüğü’müzün faaliyetlerini içeren bir film gösterimi ardından Sanatçı Ramazan Yumrutepe tarafından “Kum Sanatı Gösterisi” sergilendi.

 

 

17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü açılış konuşmalarını yapmak üzere kürsüye gelen Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Sn. Akif ÖZKALDI; küresel iklim değişikliğinin etkileri en fazla atmosfer, su ve toprak üzerinde olmaktadır diyerek sözlerine şöyle devam etti “ Küresel iklim değişikliğinin su üzerindeki olumsuz etkileri su kaynaklarının kirlenmesi ve azalması şeklinde olmaktadır. Çölleşmenin etkisiyle meydana gelen kurak ve yarı kurak alanlar birçok insanın yaşam alanını oluşturmaktadır. Dünya genelinde tarım faaliyetleri için kullanılan 5,2 milyar hektar alanın yaklaşık yüzde 70 i çölleşme etkisiyle bozulmuş ve tehlike altına girmiştir. Tabi kaynakların korunup geliştirilmesi çölleşme erozyonla mücadele için hem ülkemiz için hem de uluslararası arenada önemini artırmıştır. Bakanlığımız tarafından Çölleşme ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2013-2023 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanmıştır. Aynı zamanda 2013-2017 yıllarını kapsayacak şekilde erozyonla mücadele eylem planı, yukarı havza sel kontrolü eylem planı, baraj havzaları yeşil kuşak eylem planı, maden sahaları rehabilitasyonu eylem planları hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Türkiye çölleşme ile mücadelede orman alanlarını artıran ender ülkeler arasında bulunmaktadır. Son 13 yılda 4 milyon hektar alanda çalışma yapılmış ve orman alanımız 1,5 milyon hektar artırılmıştır. 2023 yılı hedeflerimizden biri orman alanını %28 den %30 lara çıkartmaktır, 2023 yılına kadar dünya nüfusu sayısı kadar fidanın toprakla buluşturulmasını hedefliyoruz. Bakanlığımız TİKA ile birlikte işbirliği yaparak düzenlenen bölgesel toplantılarla ülkemiz ve bölge ülkelerin teknik deneyimlerini paylaşmak amacıyla çölleşme arazi tahribatı konularını kapsayan çalışmaları yönetmektedir. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu tehlike ile baş edebilmenin tek yolu ülkelerin iş birliği içerisinde etkin eylemler gerçekleştirilmesi ve ortak bir problem karşısında ortak hareket edebilme yeteneğinin geliştirilmesidir. Bu minvalde COP12 düzenlenmiştir. Gelecek nesillere çölleşme endişesi olmayan bir Türkiye mirası bırakmak bilinci ile çalışmalarımızı yürütüyoruz.”

 

Açılış konuşmalarında ikinci olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sn. Mehmet DANİŞ şunları söyledi; “İnsanoğlu var olduğu günden beri, toprağı daha fazla ekmek, biçmek için, yaşamak ve yaşatmak için mücadele etti. Özellikle son 200 yıldır toprağı ve suyu hor kullandı, ihtiyaçlarımızı ve ihtiraslarımızı karşılamak için küreyi zorladık. Toprak sonu olmayan bir kaynak değil; hava ve su kadar önemlidir. Toprak hem başlangıç hem de son duraktır. Dünyada 2,6 milyar insanın temel geçim kaynağı tarımdır. Bugün 80 ülke su sıkıntısı çekiyor. 2030 yılına kadar da su kıtlığı nedeniyle 700 milyon kişi yerlerinden olabilir, 800 milyon kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dünyayı gelecek kuşaklara sağ salim teslim etmek zorundayız. Bizim medeniyetimiz yok etme değil yaşatma medeniyetidir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, ormanlarımızı, topraklarımızı ve suyumuzu korumak için çok önemli çalışmalar yapıyor. Bizde bakanlık olarak yıllık 113 milyon ton bitkisel üretimimizi daha da artırmak için, tarım arazilerini korumakta kararlıyız. Bakanlığımız olarak iklim değişikliği konusunda yaptığımız çalışmalara bakacak olursak, toprak koruma ve arazi kullanım kanunu çıkarıldı, tarımsal kuraklıkla mücadele eylem planı hayata geçirildi, Konya’da kuraklık test merkezi kuruldu, kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri geliştirildi, bunların en başında hububat ve baklagil çeşitleri gelmektedir. Su tasarrufu sağlayan yağmurlama ve damlama sulama sistemlerine destek verdik vermeye devam ediyoruz, organik tarım ve iyi tarım uygulamalarını destekliyoruz. TARSİM’i hayata geçirdik. Doğal afetlerin yanında kuraklığın da sigorta kapsamına alınması için çalışmalarımız devam etmektedir.”

 

Açılış konuşmalarında üçüncü olarak TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan PEKTAŞ; Çölleşme ve kuraklıkla mücadele konusunda 2016 yılı sloganı olarak “ dünyayı koru, araziyi iyileştir, insanı yaşat” sloganın benimsendiğini dile getirdi, çölleşme, orman arazi tahribatı ve karbon salınımın önemine dikkat çekti,  HES’ler ve tesis edilen sulama barajlarının kurak topraklara hayat verdiğini vurgulayarak, yapılan çalışmaların; kaynakların koruma kullanım dengesine ulaştırılmasına katkı sağlamasını temenni etti.

 

Açılış konuşmalarında dördüncü olarak TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep KONUK; Çölleşme ile mücadelede toplumsal duyarlılığın artırılmasının önemli olduğunu, Bu mücadelede her ülke ve her sektörün üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve alınan tedbirlere uyması gerektiğinin altını çizdi. Bir çiftçi kuruluşu olan Konya Şeker’in çevre ile ilgili konularda sorumluluğunun olduğunu ve bu anlamda 18 milyon ağacı toprakla buluşturduğunu ifade etti. Konuşmalarını, tüm canlılar için yaşanabilir bir dünya dileğiyle sonlandırdı.

 

Açılış konuşmalarında son olarak Orman ve Su İşleri Bakanı, Çölleşme ile Mücadele 12 Taraflar Konferansı Dönem Başkanı Orman ve Su İşleri Bakanı Sn. Prof. Dr. Veysel EROĞLU konuşma yaptı. Sayın EROĞLU konuşmasına Mübarek Ramazan ayının birlik ve beraberliğe vesile olması dileğiyle başladı. Sayın EROĞLU; “Çölleşme gerçekten çok önemli bir konu. Dünyada şuanda küresel iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme gündemi teşkil ediyor. Bugünde 17 Haziran Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Günü olarak kutlanıyor. Bu vesile ile bir program hazırladık. İştirakiniz için teşekkür ediyorum.” dedi .

 

Dünyanın başına bela olan küresel iklim değişikliği ve çölleşmenin herkesin birlikte mücadele etmesi gereken çok önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Sayın EROĞLU, “BM her yıl farklı temalarla bugünü kutluyor. Bu Yılda “ Dünyayı Koru, Araziyi İyileştir, İnsanı Yaşat” felsefesiyle kutlanıyor. Elimizden geleni yapıyoruz bizim kültürümüzde var. Şeyh Edebali ne diyor” İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Sadece insan değil bütün canlıları düşünmemiz lazım. Yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü felsefesine sahibiz. Gelecek nesillere çok daha kötü bir dünya değil aldığımız emanet anlayışıyla daha güzel bir dünya bir Türkiye bırakmak için gayret etmemiz gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.

 

 

Küresel ısınma ve kuraklığın göçe sebep olduğunu ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Sn. Prof. Dr. Veysel EROĞLU; “Yaptığımız kaba bir tahmin ile bu çölleşme en çok Afrika’yı vuruyor. Maalesef Afrika’da 20 yıl içerisinde 60 milyon insanın göç ettiğini hesap ediyoruz. Bu da sosyal problemlere, anlaşmazlıklara hatta devletlerarası harplere sebep olmaktadır.” dedi.

Bu konuda sadece Türkiye’de değil, Afrika, Orta Asya, Balkanlar, Kafkasya ülkelerinde çok önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Sayın EROĞLU; “Zaten bizim Afrika açılımımız var. 2008 yılında Afrika’ya büyük bir açılım yaptık ve 2016 yılında hükümetin büyük bir programı ile Afrika’ya büyük hizmetler götürüyoruz. TİKA ile ortak olarak Afrika’da kuyular açıyoruz. Hatta ilk defa baraj yapmaya başlıyoruz. Cibuti’ye bir baraj yapacağız her şey tamam, yakın zamanda ihalesine başlıyoruz.” dedi.

 

COP 12 Taraflar Konferansına da değinen Sayın EROĞLU; “Geçen yılın sonlarında 12-24 Ekim tarihleri arasında Ankara’da 12.Taraflar Konferansını yaptık. O Konferansta oybirliği ile dönem başkanı seçildik. İklim değişikliğinde nasıl ki Kyoto protokolü varsa çölleşme ve erozyonla mücadelede de Ankara Girişimi tarihe geçti. Gerekli destekleri vererek dünyaya örnek olacağız. Diğer Bakanlıklar, Sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içerinde olmalıyız. Herkesin vazifesidir. Bu anlayışı yerleştirmeliyiz. İyinin daha iyisi var mükemmelin daha mükemmeli var bu nedenle herkes fikirlerini paylaşsın ki konu daha ileri seviyelere taşınabilsin. Bu konuda destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Bakanlık olarak günübirlik çözümlerden ziyade, eylem planlarıyla çalıştıklarını anlatan Sayın Eroğlu, şöyle devam etti:

"Kırsal alanda erozyonla mücadele etmek gerekir. O bölgenin içme suyu ve toprak kaybını önlemek için 'bin günde bin gölet yapalım' diye bir seferberlik başlattık. Hakikaten bir tanesi Kıbrıs'ta olmak üzere bin bir tane gölet yapıldı. DSİ bunu başardı, bu bir dünya rekorudur. 2019 yılı sonuna kadar 'bin 71 tane baraj, gölet, sulama tesisini bitirelim' diye söz verdik. Bunun da tarihini belirledik, 31 Aralık 2019 saat 16.59'a kadar baraj, gölet, sulama tesisi tamamen bitecek. Bu kuraklığa karşı çözüm, tarım için çok önemli."
Sayın Eroğlu, "Yılda akıp giden 500 milyon ton toprağı, 168 milyon tona indirdik. 130 milyon tona indirilmesi için 28 eylem planı hazırladık." dedi. Ağaçlandırma konusunda da çalışmaların sürdürüleceğini dile getiren Sayın Eroğlu, BM'ye "dünyadaki her insan için bir fidan olmak üzere toplamda 7 milyar fidanın Türkiye'de toprakla buluşturulacağı" yönünde söz verdiklerini ve bunu gerçekleştireceklerini söyledi.

 

 

Orman teşkilatına, "Ormanlar milletindir" talimatı verdiklerine işaret eden Bakan Eroğlu, şunları kaydetti:

"Ormanlarda sadece çam dikmek, yangından korumak gibi bir çalışmanın içinde olmayacağız. Daha ileri bir noktaya gidiyoruz. Ormanları kırsal kalkınmanın lokomotifi olarak kullanalım. Hükümetimizin eylem planına girdi. 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman seferberliği başladı. Bunu nasıl yapıyoruz? Türkiye'deki ormanların hepsi verimli ormanlar değil. Bir kısım bozuk ormanlar var açık alanlar var buralara ceviz, badem, fıstık çamı, gelir getirici ne varsa dikiyoruz. En yakın köy ya da mahalledeki hane sayısına parselliyoruz. Kaçar tane ağaç düşüyorsa, herkesin gözü önünde kura çekip dağıtıyoruz. Üç yıl bakımı, bütün masrafları orman teşkilatına ait, geliri 49 yıl vatandaşa ait olarak sertifikasını dahi veriyoruz, tapu gibi. İnşallah bunu 5 bin köyde 2019 yılı sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Şu anda muazzam bir çalışma başladı. Cevizinden bademine, keçiboynuzundan aromatik bitkilere varıncaya kadar bu çalışmalar devam ediyor."
Şeyh Edebali'nin oğluna öğüdünü okuyan Bakan Eroğlu, "Biz geçmişten bu Türkiye'yi ödünç aldık, ama gelecek nesillere çok daha güzel bir Türkiye bırakmak hepimizin boynunun borcudur." dedi.

 

 

 

Bakan EROĞLU, program kapsamında açılan Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü Fotoğraf Sergisini gezdi ve beraberindekilerle KKTC Su Temini Projesi'nin simülatörden üç boyutlu tanıtım filmini izledi.

 

 

 

 

 

 

 

 

17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü etkinlikleri Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ’nin  “Anadolu Göçlerin Beşiği” , ve  Prof. Dr. Kani IŞIK’ın  “Arazi Tahribatı, Fakirlik ve Göç” konulu sunumla ile devam etti. 

 

 

 

 

 

 

 

 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır