Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

“2030 Yılına Kadar Arazi Tahribatının Dengelendiği Bir Dünya’ Hedefliyoruz”

21 Kasım 2016

UNCCD COP 12 Dönem Başkanı, Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: “2030 Yılına Kadar Arazi Tahribatının Dengelendiği Bir Dünya’ Hedefliyoruz”…

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın geçen yıl hayata geçirdiği ve Ankara Girişimi kapsamında desteklediği “Arazi Tahribatı Dengelenmiş Bir Dünya İçin Daha Güçlü Mücadele” çağrısına katılan ülke sayısı 102’ye ulaştı.

Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı ve 14 ülkenin başlattığı bu çağrının önemine dikkat çeken Orman ve Su İşleri Bakanı aynı zamanda UNCCD COP 12 Dönem Başkanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu “2030 yılına kadar arazi tahribatının dengelendiği bir Dünya hedefliyoruz” dedi.

 
Çalıştayın Sonuç Bildirgesi Yayınlandı
 

Geçen yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı’nda (COP12) alınan karar çerçevesinde, 15 Ekim 2016 tarihinde Kenya’nın Nairobi kentinde düzenlenen “Arazi Tahribatının Dengelenmesi Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi yayınlandı.

Çalıştayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, çalıştayın Birleşmiş Milletler’in ev sahipliğinde Türkiye’nin de işbirliğiyle gerçekleştiğini ifade etti.
 
Türkiye’de ilk defa COP 12’nin geçen yıl düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti:

 “Ankara’da düzenlenen COP 12, anahtar konularda önemli ilerlemeler elde etmek için UNCCD tarihinde bir dönüm noktası oldu. Sözleşme sürecine yeni bir dinamizm getirdi. Ankara’daki konferansta sözleşmeye taraf ülkeler 35 önemli karar aldı. Bunlardan biri BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içerisindeki ‘2030 yılına kadar Arazi Tahribatının Dengelendiği Bir Dünya” alt hedefinin UNCCD’ye büyük bir ivme kazandıracağı düşünülerek, ATD (Arazi Tahribatı Dengelenmiş Bir Dünya İçin Daha Güçlü Mücadele) gönüllü hedeflerinin taraflarca belirlenmesi kararı alındı.”

 

COP 12 Çığır Açtı

 
Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’ne taraf ülkelerin, COP 12’de çığır açan bir anlaşmaya vardığını dile getiren Bakan Prof. Dr. Eroğlu “2030 yılı itibariyle taraf ülkeler sağlıklı ve verimli arazi miktarını artırmak ya da sabit kalmasında hemfikir olmuştur. Öte yandan sadece ilerlemeyi ölçmek için değil ayrıca arazinin iklim değişikliğine dayanıklı hale gelmesi ve ekosistemlerin tahribinin yol açtığı biyoçeşitlilik kaybını durdurmak için göstergeler üzerinde de mutabık kaldılar” değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye’nin Sunduğu Ulusal Rapor Örnek Oldu

 
Bakan Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye’nin söz konusu maksatlar doğrultusunda 14 ülkenin içinde bulunduğu bir pilot projeyi başarıyla tamamladığının altını çizerek, Türkiye’nin Kenya’ya hazırlıklı gittiğini ve ATD konusunda sunduğu Ulusal Raporun örnek olduğunu söyledi. 

Sözleşmeye taraf ülkelerin Ankara’da bir araya gelmelerinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Bakan Prof. Dr. Eroğlu, şunları söyledi:

“Birinci aşama sonunda Türkiye gerekli bilimsel ve kurumsal çalışmalarını tamamlayarak ülke raporunu hazırladı. COP 12'de alınan kararları incelemek için Nairobi’de yapılan Arazi Tahribatının Dengelenmesi Çalıştayı’nda, Türkiye deneyimlerini paylaşarak projenin ikinci aşamasına yönelik görüşlerini ortaya koydu. Projenin ikinci aşamasında ise ATD ülke hedefleri somut olarak belirlenecek ve uygulamaya geçilecek.”

 
“Çağrımız, Geniş Yankı Buldu”

 
Arazi Tahribatının Dengelenmesi Projelerini yürüten ülkelerin sayısındaki hızlı artışın takdire şayan olduğunu paylaşan Bakan Prof. Dr. Eroğlu, “Söz konusu artış taraf ülkelerin, arazi tahribatı ve çölleşme süreçlerini geri çevirmekteki ortak kararlılığını yansıtıyor. Bütün taraf ülkelere, 2030 yılına kadar ATD hedeflerine ulaşma taahhüdünde bulunma çağrımız, geniş yankı buldu. Bu dünyamız adına sevindirici bir gelişme” dedi.

Arazi Tahribatının Dengelenmesinin, Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve arazi restorasyonu için bir kılavuz haline geldiğine işaret eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile yoksulluk, gıda güvenliği, tarım gibi alanlara yönelik diğer ilgili hedef ve maksatların gerçekleştirilmesinde de itici güç olduğunu sözlerine ekledi.  

 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır