Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

BM ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE KONFERANSI ANKARA'DA BAŞLADI

12 Ekim 2015

Dünyanın geleceğini tehdit eden ve insanları açlıkla, felaketlerle karşı karşıya bırakacak çölleşme tehlikesine karşı el ele veren 195 ülke, Ankara’da bir araya geldi.

Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı (COP 12), devlet başkanlarının, bakanların, parlamenterlerin, iş adamlarının, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerinin ve delegasyonların katılımıyla bugün başladı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (UNCCD COP12) öncesinde BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut ile ortak basın toplantısı düzenledi. Daha sonra Bakan Prof. Dr. Eroğlu ve UNCCD İcra Direktörü Barbut, Taraflar Konferansı çerçevesinde düzenlenen fotoğraf yarışmasında dereceye girenlerin eserlerin yer aldığı serginin açılışını gerçekleştirdi.

Taraflar Konferansı’nın resmi açılış töreni Ankara’da önceki gün gerçekleşen terör saldırısını kınama konuşmaları ve saygı duruşuyla başladı.

Basın toplantısında ve Taraflar Konferansı’nın açılışında konuşan Bakan Prof. Dr. Eroğlu,  düzenlenen konferansın çok önemli olduğunu belirterek, organizasyonun Türkiye'de yapılmasını sağlayan Barbut'a teşekkür etti.

Küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklığın en önemli küresel meselelerden olduğu vurgulayan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeryüzündeki 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110'dan fazla ülkede yaklaşık 1,5 milyar kişiyi tehdit etmektedir. Dünyamız her yıl 10 milyon hektar tarım alanını kaybetmekte, toprak veriminin azaldığı bölgelerde yaklaşık bir milyar insan yeterli şekilde beslenememektedir. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını oluşturan 2,8 milyar insan halen su kıtlığı yaşıyor, 9 milyon insan sağlıklı suya yetişemiyor. Bu, vicdan sahibi bütün insanları yürekten yaralamaktadır. İnancımız gereği yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz.

Hiç kimsenin açlıktan ölmesini istemeyiz. Hatta kültürümüzde 'Komşusu açken, kendisi tok yatan bizden değildir' anlayışı hakimdir. Bu sebepten çölleşmeyle mücadele fevkalade ehemmiyetlidir. Ülkemiz bu konuda ve ağaçlandırma alanında çok büyük adımlar atmaktadır."

Eroğlu, son 12 yılda 4 milyon hektar alanda 3 milyar 250 milyon fidanı toprakla buluşturdukları bilgisini paylaşarak, dünyada pek çok ülkenin orman varlığı azalırken, Türkiye'nin orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu anlattı.

Ülkenin orman varlığını son 12 yılda 9 milyon dekar artırdıklarına dikkati çeken Eroğlu, bunun büyük başarı olduğunu dile getirdi.

Eroğlu, 1970'li yıllarda erozyonla taşınan toprak miktarının 500 milyon ton olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"2014 yılında bu miktarı 168 milyon tona indirdik. Erozyonla mücadelede bakanlığımız büyük bir performans sergiledi. Hazırlayıp uygulamaya koyduğumuz, 2013-2017 yıllarını kapsayan Erozyonla Mücadele Eylem Planı, 5 yıllık, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırmaları Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı ile bu rakamı daha azaltmak istiyoruz.

Bunu yakın gelecekte daha da aşağı çekmek istiyoruz. Ayrıca, 2019 yılı sonuna kadar yeni hedeflerimiz var. Türkiye olarak edindiğimiz bilgi ve tecrübeyi de paylaşmaya hazırız. Fidan üretimi ve ağaçlandırma ve su temini gibi konularda bilhassa Afrika ülkelerine yardım ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Afrika'dan 1 milyon 600 bin kişiye TİKA ve DSİ ile su temin ettiğimizi ifade etmek istiyorum."

- Cumhurbaşkanı Erdoğan da konferansa katılacak

Eroğlu, bugün başlayacak konferansın 20 Ekim Salı günü yapılacak üst düzey toplantısına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağını, bu tarihe kadar ülke temsilcileriyle toplantılar tertip edileceğini söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, 23 Ekim'de sona erecek konferanstan çok önemli neticeler alınacağına inandığını, bu konferanstan elde edilen verileri, Fransa'da yıl sonunda gerçekleştirilecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'na dönem başkanı olarak sunacağını aktardı.

BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı'na başkanlık yapmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Eroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"COP12 esnasında BM Çölleşmeyle Mücadele Sekreterliği ile Ankara Girişimi adı altında bir girişim başlatılacaktır. Nasıl ki Kyoto Sözleşmesi, küresel iklim değişikliği için önemli bir adımsa, Ankara Girişimi de çölleşmeyle mücadelede dünya tarihinde milat bir kilometre taşı olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti adına şu sözü vermek istiyorum. Her türlü sözü vereceğiz. Özellikle Afrika ülkelerinde kullanılmak üzere ilk adımda 5 milyon dolar maddi destekte bulunacağız.

Ayrıca, çölleşme ve fidan üretimi konularında eğiteceğiz. Özellikle şunu ifade ettik. Biz küresel iklim değişikliğiyle mücadelede olduğu gibi, çölleşmeyle mücadelede de bir fon kurulmasını genel kurula teklif edeceğiz. Burada böyle bir başlangıç olursa bundan büyük memnuniyet duyarız. Konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum."

Barbut ise  COP12 toplantısının bu menfur terör eyleminden hemen sonra yapılmasının, dünyanın Türk halkıyla dayanışma içinde olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.

- "2 milyar hektar bozulmuş arazi var"

Çölleşme ve tarım arazilerinin bozulması konusunda çözümlerin olduğunu ifade eden Barbut, "Çölleşmeyi kaderimiz olarak kabul etmemiz gerekmiyor. Dünyanın her yerinde arazileri rehabilite edebiliriz. Bugün 500 milyon hektar terk edilmiş tarım arazisi dahil, toplam 2 milyar hektar bozulmuş arazi var. Ayrıca her sene 12 milyon hektar alanı daha bozuyoruz" diye konuştu.

COP12 toplantısı katılımcılarının arazi bozulumunu dengelemeye karar vermesi durumunda, ülkelerin kaybedilen her toprağı geri kazanmaya çalışacağını belirten Barbut "Her yıl 12 milyon hektar bozulmuş araziyi rehabilite edebilirsek, ortalama sıcaklıkta yaklaşık yarım derecelik bir iklim faydası sağlayacağız. Bu girişim gerçekten hayata geçirilip 200 milyon hektar kurtarılırsa, sıcaklıklarda kısa süre içinde yarım derecelik iyileşme elde ederek dünyanın en yoksul insanlarına fayda sağlayabiliriz" dedi.

- "Sayısal hedef belirlenmeli"

Barbut, konferanstan en büyük beklentisinin çölleşmeyle mücadele için sayısal hedef belirlenmesi olduğunu vurguladı. "Bir Ankara hedefi koymalı ve tarım arazisi kaybı ile çölleşmeyle mücadele için sayısal bir hedef belirlenmeli" diyen Barbut, ülkelerin çölleşmeye karşı halklarının dayanıklılığını artıracak çalışmalar yapmasını istedi.

Türkiye'nin bu etkinliğe ev sahipliği yaparak cömert bir katkıda bulunduğunu ve sekreteryanın da konferanstan beklentileri olduğunu belirten Barbut, çölleşmenin gıda güvenliğinden yoksulluğa ve dünyanın her yerindeki siyasi istikrara çok büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

- "Suriye ve Nijerya'ya bakın"

"Suriye veya Nijerya'ya bakacak olursanız, çölleşmeyle radikal hareketler arasında insanların zorunlu göçüne sebep olan bir bağ var" diyen Barbut, durumun giderek kötüleştiğini, sorunlara kaynağında çözüm bulunamazsa çölleşmenin artarak devam edeceğini kaydetti.

Türkiye'nin dönem başkanlığında şimdiye kadar mutabakat sağlama alanında gösterdiği başarıları devam ettireceğine olan inancını vurgulayan Barbut, "Bir kez daha sıra dışı sonuçlara ulaşabileceğimize inanıyorum" ifadesini kullandı.

Barbut, çölleşmeyle ilgili geniş bir veritabanına sahip olduklarını ve bir erken uyarı sistemi kurmayı planladıklarını söyledi. Çölleşmenin iklim değişikliğine bağlı olarak artması ihtimalinden bahseden Barbut, büyük tayfun ve sellerden etkilenen ülkelerde kurulması planlanan erken uyarı sistemi sayesinde küçük çiftçilerin muhtemel bir kuraklığın etkileyeceği bölgeler hususunda önceden bilgilendirilebileceğini söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (COP12) etkinlikleri, 23 Ekim tarihine kadar Ankara ATO Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda sürdürülecek.

 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır