Çölleşme, kurak, yarı kurak, yarı nemli alanlarda iklim değişimleri ve insan faaliyetleri neticesinde oluşan arazi tahribatı olarak tanımlanmaktadır. Çölleşme, doğal çevreyi ve içerisinde yaşayan insanlar da dâhil tüm canlıları olumsuz etkilemekte ve dolaylı olarak da küresel ölçekte açlık ve göç gibi büyük sorunlara sebep olmaktadır.
Çölleşmeyle mücadelenin en önemli unsurlarından birisi ülke genelinde çölleşmeyi izleyerek, öncelikli ve hassas alanları tespit etmektir. Bu doğrultuda, Bakanlığımızca çölleşmeyi izlemek üzere TÜBİTAK ile işbirliği içerisinde yürütülen "Türkiye Çölleşme Modeli ve Hassasiyet Haritası Projesi" kapsamında ülkemize özgü çölleşme kriter ve göstergeleri belirlenmiştir. Söz konusu çalışma ile 7 kriter ve 48 gösterge tespit edilmiştir. Böylece ortaya konulan çölleşme modeli; çölleşmeyi iklim, su, toprak, arazi örtüsü, arazi kullanımı, topoğrafya, jeomorfoloji, sosyo-ekonomi ve yönetim olarak tüm yönleriyle bütüncül olarak ele almıştır.
Türkiye'nin çölleşme kriterleri ve göstergeleri;
Kategori Adı (kriterler) Değişken/Parametre/İndis/Gösterge Sayısı
1.İklim 10
2. Su 3
3. Toprak 10
4. Bitki örtüsü ve Arazi Kullanımı 2
5. Topografya ve Jeomorfoloji 6
6. Sosyo-ekonomi 7
7. Yönetim 10
Toplam 7 kriter 48 gösterge
Söz konusu proje kapsamında ülkemize uygun CBS tabanlı çölleşme modeli oluşturulmuş ve ulusal ölçekte çölleşmeye duyarlı alanlar tespit edilerek "Türkiye Çölleşme Hassasiyet Haritası" üretilmiştir.
Oluşturulan 'Türkiye Çölleşme Hassasiyet Haritası'na göre ülke topraklarımızın yaklaşık 22.5' u çölleşmeye yüksek derecede hassasiyet göstermektedir. Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çölleşmeye çok yüksek derecede hassasiyet gösteren bölgeler olarak görülürken, Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı ile Eskişehir çevresi çölleşmeye orta ve yüksek derecede hassasiyet gösteren grup içinde yer almaktadır.
Bu çalışma ile çölleşme açısından Türkiye'nin sıcak noktaları tespit edilmiştir. Oluşturulan dinamik sistem sayesinde, güncel veriler ile Türkiye Çölleşme Modeli periyodik olarak çalıştırılacak ve Türkiye Çölleşme Hassasiyet Haritası periyodik olarak yenilenecektir. Böylece, ülkemizin çölleşme trendi belirlenmiş olacaktır. Oluşturulan izleme ve değerlendirme sistemi sonucuna göre çölleşme açısından tedbir alınması gereken öncelikli alanlar belirlenmekte ve hangi kritere göre çölleşmeye hassasiyet gösterdiği tespit edilebilmektedir. Yapılan tespit sonucu ortaya çıkmış olan olumsuz duruma müdahale edilebilmesi için ilgili kurum kuruluşların ve vatandaşlarımız gerekli tedbirleri alabilecek ve buna göre faaliyet yürütebilecektir. Bu sayede, tahrip olan arazinin iyileştirilmesine ilave olarak, arazinin tahrip olmadan önce korunması ve sürdürülebilir kullanımı sağlanmış olacaktır.
"Türkiye Çölleşme Modeli ve Hassasiyet Haritası" nın doğrulama ve kalibrasyon çalışması Gediz havzasında (pilot saha) yapılmış olup tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde çalışmalara devam edilecek, model ve hassasiyet haritasının güncelleme ve geliştirilmesi sağlanacaktır. Yapılan saha çalışmaları ile çölleşme modeli ve hassasiyet haritasının yüzde 90 güven aralığı içinde mikro havza bazında yüzde 94 tutarlı sonuç ürettiği tespit edilmiştir. Çalışmalara tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde devam edilmesi gayesiyle Bakanlığımız ve TÜBİTAK işbirliği ile "Türkiye Çölleşme Modeli Doğrulama ve Kalibrasyon Projesi" başlatılmıştır. Bu kapsamda, 2016 yılında Aksaray ve Mersin illerinde, 2017 yılında Çorum-Amasya-Samsun ve Şanlıurfa-Adıyaman illerinde ve 2018 yılında ise Bursa-Balıkesir-Çanakkale-Edirne-Tekirdağ-Kırklareli ve Iğdır-Kars-Erzurum-Ardahan-Artvin illerinde pilot saha çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Yapılan doğrulama ve kalibrasyon çalışmaları sonucunda Türkiye alansal varlığının %22.5'u çölleşmeye yüksek derecede hassasiyet gösterirken, %50.9'u orta, ve %18'i de düşük düzeyde çölleşme hassasiyetine sahiptir.
Çölleşmenin izlenmesi gayesiyle geliştirilen izleme sistemi ile sektör bazında, havza bazında ve il bazında izleme yapılarak çölleşme ile mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerin durumu ile yürütülecek faaliyetlere ilişkin alınması gereken tedbirler raporlanabilmektedir. Ayrıca oluşturulan Çölleşme Modeli'nin Orta Asya, Afrika ve Akdeniz ülkelerini kapsayacak şekilde bölgesel bir projeye dönüştürülmesi hedeflenmektedir.