Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

“Ekolojik Ayak İzi Çalıştayı” Gerçekleştirildi…

16 Nisan 2014

26-27 Mart 2014 tarihlerinde Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) ve WWF Türkiye uzmanları ile kamu kuruluşları ve STK’ların katılımıyla Ekolojik Ayak İzi Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştayda Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nü Harita Y.Mühendisi Erkan GÜLER temsil etmiştir.

 

 

40’ı aşkın katılımcının yer aldığı çalıştayda Ekolojik Ayak İzi Raporu’nda ortaya konulan tespitlerin somut politika önerilerine dönüşmesi için ilk adımın atılması, bu çerçevede, giderek büyüyen ekolojik açığa neden olan dinamikler ile bu açığın olası sonuçları üzerine bir tartışma ortamı yaratılması amaçlanmıştır. Çalıştayda Ekolojik Ayak İzi kavramı, kavramın bilimsel temelleri ve bu kavramın sürdürülebilirlik konusundaki karar alma süreçlerine nasıl katkı verebileceği konuşulmuştur.

 

 

İki gün süren çalıştayın ilk günü, ekolojik ayak izi hesaplarının metodolojisi ile ekolojik ayak izinin başlıca kullanım alanları üzerine odaklanılmış, bu çerçevede, temel kavram ve ilkeler ile ulusal ve alt ölçeklerde hesaplama yöntemleri ayrıntılı olarak anlatılmıştır.

Çalıştayın ikinci günü ekolojik ayak izi analizinin ekoloji ve ekonomi arasındaki bağlantılar ile karar alma süreçlerine nasıl ışık tutabileceği tartışılmış, ekolojik ayak izi metodunun farklı kamu kurumlarının sürdürülebilir tüketim ve üretim, yeşil ekonomi ve kaynak verimliliğine ilişkin kamu programlarına nasıl katkı sağlayabileceği üzerine görüş alışverişi gerçekleştirilmiştir.

 

 

WWF-Türkiye ve Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) işbirliğiyle hazırlanan ‘Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu’ 2012 yılında tamamlanmış, raporun sonuçları kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, basın ve kamuoyuyla paylaşılmıştı.

Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu kapsamında ülkemizdeki yenilenebilir doğal kaynak kullanımının boyutları incelenmiş, ekolojik ayak izimizin geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe gösterdiği eğilim, küresel çerçeve içerisinde değerlendirilmişti. Söz konusu çalışma ile kullanılan doğal kaynak (ekolojik ayak izi) ile kullanılabilir kaynak miktarı (biyolojik kapasite) arasındaki ilişki, arazi kullanım biçimleri ve nihai tüketim kategorileri temellerinde incelenmişti. Çalışma sonucunda, ulusal ayak izimizin biyolojik kapasitemizin %100’ünü aştığı, söz konusu ekolojik açığın kapatılması için strateji ve politika düzeyinde adımların atılması gerektiği ortaya konulmuştu.

 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır