“Kurak ve Yarı Kurak Alanların Karbon Yutak Alanı Olarak Değerlendirilmesi” Konulu Hizmet İçi Eğitim Programı Ankara İli Haymana İlçesinde gerçekleştiriliyor.

“Kurak ve Yarı Kurak Alanların Karbon Yutak Alanı Olarak Değerlendirilmesi” Konulu Hizmet İçi Eğitim Programı başladı. Eğitime;  Haymana Kaymakamı Muhammed GÜRBÜZ, Haymana Belediye Başkanı Özdemir TURGUT, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığa bağlı kuruluşlar ile paydaş Bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden  akademisyenler katılmıştır.

Ülkemize yönelik iklim değişikliği senaryolarına bağlı olarak kurak alanların artış göstereceği öngörülmektedir. Bu alanlar iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden ve çölleşmeden en fazla etkilenebilecek bölgelerdir. Artan ihtiyaçlar karşısında toprak ve suya olan aşırı talep, ülkemizin büyüyen ekonomisinin beraberinde getirdiği sanayileşme ve kentleşme baskısı, kırılgan ekosistemlere sahip olan kurak ve yarı kurak alanların sürdürülebilir yönetimini önemli kılmaktadır.

Gerçekleştirilen Hizmet İçi Eğitim Programı ile Türkiye’de kurak ve yarı kurak alanlarda, doğal kaynakların korunması, karbon yutak alanı olarak değerlendirilmesi, planlaması, yönetimi ve kırsal fakirlikle mücadele üzerine yaklaşımlar ele alınmaktadır.

ÇEM Genel Müdür Yardımcısı Emin KARAMAN, hizmet içi eğitim programı açılış konuşmasında;

• İklim değişikliği konusu her geçen gün artan bir şekilde,  ulusal ve uluslararası gündemi meşgul etmeye devam etmektedir. İklim değişikliği, yaşadığımız yüzyılda insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük yaşamsal sorunların başında gelmektedir. Etki ve nedenleri bölgesel manada farklılık gösterse de iklim değişikliği sonuçları itibarıyla tüm insanlığı ilgilendirdiğine vurgu yapmıştır.
• Kurak ve yarı kurak alan denilince su açlığının akla gelmesi gerektiği, bu açıdan bakıldığında ise ülkemizdeki kurak alan miktarının daha da fazla olduğuna vurgu yapan Genel Müdür Yardımcısı Emin KARAMAN sözlerine şöyle devam etmiştir; “ Zincirin gücü en zayıf halkası ile ölçülür. Ortalamalar bu anlamda bir şey ifade etmez. Önemli olan ekstrem değerlerdir. Uygulamalarda sadece iklim yaklaşımının değil ekosistem yaklaşımının da olması gereklidir.
• 29 Ekim 2021 tarih ve 31643  sayılı Resmi gazetede yayınlanan  85 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bünyesine katılmış ve bu kararname ile ‘Toprağın korunması ve tabii kaynakların geliştirilmesi amacıyla; havza bütünlüğü esas alınarak, çölleşme ve erozyonla mücadele, çığ, heyelan ve sel kontrolü ile entegre havza ıslahı plan ve projelerini yapmak,

yaptırmak, uygulanmasını izlemek, bu faaliyetlere proje bazında destek sağlamak, bu iş ve işlemlerle ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamak…’ şeklinde yetki ve görev verilmiştir. Bakanlığımızın üstlenmiş olduğu bu yeni misyon bilinciyle, ülkemizin ve insanlarımızın geleceği olan toprağımızı korumak, iklim değişikliği,  çölleşme ve erozyon ile mücadelede Dünyada önder ülke olma rolünü devam ettirmek için canla başla çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek düzenlenen eğitimin verimli ve başarılı geçmesini ifade etmiştir.    

Eğitim programı, açılış konuşmasının ardından Akademisyenler ile uzmanların yapacağı sunumlarla interaktif olarak devam edecek ve 06 Ekim Perşembe günü genel değerlendirme ile sona erecektir.