Küresel ısınmanın da etkisiyle her geçen gün etkisini gösteren ve yeryüzündeki toprakların yüzde 30’unu etkileyen çölleşmenin yıllık 42 milyar dolar zarara neden olduğu bildirildi. Çöl ülkesi olmayan ancak önemli kısmı için çölleşme riski söz konusu olan Türkiye ise Dünya Çölleşme Risk Haritasında “aşırı hassas” ve “çok hassas” olarak değerlendiriliyor.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu kaybedilirken, 6 milyar hektar alanın çölleştiğine dikkati çekti. Bakan Eroğlu, “Sadece yanlış sulama nedeniyle dünyada her yıl 500 bin hektar alan çölleşiyor. BM Çevre Programı (UNEP) verilerine göre çölleşme süreci dünyaya, her yıl 42 milyar dolardan fazla mali yük getirmektedir. Sadece Afrika'nın yıllık kaybı 9 milyar dolardır” açıklamasında bulundu.
-ÇÖLLEŞME 1,2 MİLYAR İNSANI TEHDİT EDİYOR
Günümüzde dünyada 250 milyondan fazla insanın doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilendiğine değinen Bakan Eroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“4 milyar hektardan fazla arazi çölleşme tehdidi altındadır. Buna ek olarak 110’dan fazla ülkede yaklaşık 1,2 milyar insan çölleşmenin tehdidi altındadır. Söz konusu insanların, dünya topraklarının yüzde 25’inin, dünyadaki kurak alanların yüzde 75’inin ve yüzde 90’ı gelişmekte olan 110 ülkenin çölleşme tehdidi altında olduğu ve dünyanın kurak alanlarının (hiper – kurak çöller hariç) yüzde 70’den fazlasının bozulmuş olduğu gerçeği göz önüne alındığında, bu soruna karşı ciddi önlemler alınmalıdır.”
Kurak tarım arazilerinden yüzde 70’inin tarım özelliklerini kaybettiğine dikkati çeken Eroğlu, dünya topraklarındaki bozulmanın sebebini; aşırı otlatma, toprağın aşırı kullanımı, kötü sulama yöntemleri, ormansızlaşma, iklim değişkenliği ve iklim değişimi olarak sıraladı. Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:
“Çölleşmenin diğer önemli faktörlerinin ise ekonomik yetersizliklere ve atıkların çoğalmasına neden olan, nüfus artışıyla paralel gıda, su ve toprağa olan talebin artması, modernleşme süreçleri ve geçim kaynaklarındaki değişikliklerdir. Verimli tarım arazilerinin tarım dışı amaçlar için kullanımı, üretimdeki verim kaybı, su ve gıda kıtlığı, yetersiz toprak yönetimi ve yoksulluk, insanların kurak bölgelerden, toprağa olan talebin artmasıyla yeni çölleşme trendlerinin ortaya çıktığı nemli bölgelere mecburi göç etmesinde önemli etmenlerdir.”
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kuraklığın sıklıkla çölleşmeyi tetiklediğini ancak insan faaliyetlerinin genellikle en önemli nedenlerinden olduğunu kaydetti.
Aşırı ekimin toprağı yorduğunu, aşırı otlatmanın toprak erozyonunu önleyen bitki örtüsünü ortadan kaldırdığını anımsatan Bakan Eroğlu, “Toprağı bir arada tutan ağaçlar, ısınma ve yemek pişirme gibi ihtiyaçların karşılanması amacıyla kereste veya yakacak odun elde etmek için kesilir. Kötü sulama, ekim alanlarının tuzlanmasına yol açarak yılda 500 bin hektar kadar toprağın çölleşmesine yol açar. Kuzey Amerika, Afrika ve Asya orta veya ciddi bir çölleşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin 5'inde çölleşme sorunları mevcuttur.””
Türkiye’de çölleşmeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu, jeolojik yapısı, topografyası ve iklimi gibi nedenlerden dolayı iklim değişikliğinden ve çölleşmeden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye topraklarının yüzde 65’i kurak, yarı kurak ve yarı nemli iklim özeliklerine sahiptir. Ülkemiz, özellikle İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Dünya Çölleşme Risk Haritasında ‘aşırı hassas’ ve ‘çok hassas’ olarak gösterilmektedir.”
-HER YIL 178 MİLYON TON TOPRAK DENİZE DÖKÜLÜYOR
Avrupa’nın ortalama yüksekliği 330 metre iken, Türkiye’nin ortalama yüksekliğinin bin 132 metre olduğunu hatırlatan Eroğlu, şunları bildirdi:
“Türkiye’deki toplam arazinin yüzde 62’sini dik, çok dik ve sarp araziler oluşturur. Ayrıca toplam arazinin yüzde 46’sında eğim yüzde 40’dan fazladır. Bu rakamlar Türkiye’nin ne kadar dağlık ve tepelik olduğunu göstermektedir.
Ülkemizde tarım arazilerinin yüzde 59’u, meraların yüzde 64’ü ve orman alanlarının yüzde 54’ü erozyona maruz kalmakta. Her yıl yaklaşık 178 milyon ton toprak denizlere ve göllere taşınmaktadır. Türkiye’de çöl yoktur ancak ülkenin önemli kısmı için çölleşme riski söz konusudur. Bu risk, Türkiye’nin kum tepelerine dönüşmesinden ziyade verimli arazilerin kaybolması veya arazilerin verimliliğinin azalması anlamına geliyor.
-“EROZYON TOPRAĞIN KİMYASINI BOZUYOR”
Türkiye’deki çölleşmenin en önemli nedeninin erozyon olduğunu anlatan Eroğlu, şunları kaydetti:
“ Erozyon yanında, doğal kaynakların bozulması, meralarda aşırı ve fazla otlatma, verimli tarım arazilerinin tarım dışı amaçlar için kullanımı, dağınık yerleşim, toprakların yanlış kullanımı, yanlış tarım teknikleri, gübre ve tarım ilaçlarının aşırı kullanımı, kırsal yoksulluk, doğal kaynakların kullanımı ile ilgili eğitim eksikliği çölleşmenin nedenleri arasındadır.”
-“TÜRKİYE, MÜCADELEDE İLK 5 ARASINDA”
“Türkiye, çölleşme ve erozyonla mücadele faaliyetlerinde dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır” diyen Bakan Eroğlu, iklimsel verilere göre, Iğdır ve Konya ovaları ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi kuraklık ve çölleşmeye en hassas bölgeler olarak ortaya çıktığını dile getirdi.
Eroğlu, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü olarak projelerini sürdürdüklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Çölleşmeyle mücadele amacı ile ağaçlandırma, erozyon kontrolü, mera ıslahı ve bozuk orman rehabilitasyon çalışmalarına hız verilmiştir. Bu amaçla, Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı tamamlanmıştır. Eylem planı kapsamında 2,4 milyon hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, mera ıslahı ve bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda kullanılmak üzere tohum ve fidan çeşitliliği artırılmıştır. İlaveten Ulusal Erozyon İle Mücadele, Ulusal Sel İle Mücadele, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma, Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planları uygulamaya konulmuştur.”
Bakan Eroğlu, 12-23 Ekim 2015 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirecekleri Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (BMCMS) Taraflar Konferansı'nın On İkincisinde (UNCCD COP 12), sözleşmeye taraf 195 ülkeden devlet başkanları, bakanları, parlamenterler, iş adamları, Sivil Toplum Kuruluşları ve delegasyonlar ile yaklaşık 10 bin uzmanın katılımının beklendiğini belirtti.
Söz konusu tarafların, “Çölleşme ve Erozyonla Mücadeleyi” dünya gündeminde tutup, BMCMS ‘nin uygulanması için ülkelerin gerekli çalışmayı yapmalarını teşvik etmek için bir araya geldiklerini söyleyen Bakan Eroğlu, toplantı neticesinde Afrika ülkeleri başta olmak üzere Dünya ülkelerinde su ve gıda güvenliğini tehlikeye sokan arazi bozulmasının azaltılması ve bozulan arazilerin ıslahı için bağlayıcı kararlar alınmasının beklendiğini sözlerine ekledi.