Hızla artan dünya nüfusuna karşın yok olan toprağın zamanla altından çok daha kıymetli hale geleceğinin altını çizen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu “Her yıl küresel biyoçeşitlilik kaybından dolayı binlerce tür kaybolmaktadır ve bu kaybı etkileyen ana faktör çölleşmedir. Bu sebeple önümüzdeki yüzyılda toprak altından daha kıymetli hale gelecektir” dedi.
“Arazi Bozulumu Dünya Gıda Fiyatlarının Yüzde 30 Artmasına Sebep Olur”
Küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık günümüzün en önemli küresel problemleri olarak görülüyor.
Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, küresel nüfusun 2050’ye kadar 9 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini belirterek “Gelecek 25 yıl içinde arazi bozulumu, küresel gıda üretimini yüzde 12 azaltabilir, bu durum da dünya gıda fiyatlarının yüzde 30 artmasına sebep olur. Bu kadar insanın talebini karşılamak için dünya gıda üretiminin yüzde 70'e kadar artırılmasının yanı sıra su yönetiminin de önemli ölçüde yeniliklere ihtiyacı olacak. Aksi halde milyarlarca kişi gelecekte açlık, yoksulluk ve çatışmayla karşı karşıya kalacak” ifadelerini kullandı.
Kurak Topraklar “Anahtar” Olmaya Başladı
Küresel gıda üretiminin ise yüzde 44'ünün kurak alanlarda gerçekleştiğini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Söz konusu alanların çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklığa duyarlı alanlar olarak dikkate alınması gerekiyor. Bu problemin çözümü için sürdürülebilir arazi yönetimi teknikleri, kurak alanları ve küresel gıda güvenliğini korumamıza yardımcı olacak. Yeryüzündeki hayatın sürdürülebilirliği için kurak topraklar gerçekten anahtar olmaya başladı” diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, arazi bozulumuna karşı konulup bakış açısını değiştirmek için önemli ilk on gerçekle alakalı şu değerlendirmelerde bulundu:
“Verimli arazilerden her yıl 12 milyon hektar arazi bozulumu söz konusu. Bunun karşılığı ise 12 milyon hektar kaybedilen alanlarda 20 milyon ton tahıl yetiştiriliyor. Bu sebeple gelecek 20-50 yıl içerisinde Afrika, Avrupa'nın ve Ortadoğu’nun güneyinde, Güneybatı Asya'da, Güney Amerika ve kuzeyinin çoğunda daha büyük kuruluk ve kalıcı şiddetli kuraklık beklenmekte. Unutulmamalıdır ki toprak, okyanuslardan sonra ikinci en büyük karbon deposudur. Arazi bozulumu, toprağın karbon depolama kapasitesini azaltır.”
Tarım Sektöründen 2,6 Milyar İnsan Geçimini Sağlıyor
Dünya da 2,6 milyar insanın direkt olarak tarım sektöründen geçimini sağladığını ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Taze su kaynaklarının yüzde 70'i bütün dünya nüfusunu beslemek için mevcut tarımsal faaliyetlerde kullanılıyor. Kullanılan tarım arazilerinin yüzde 52'si, arazi bozulumundan orta ya da şiddetli ölçüde etkileniyor. Bu rakam şu anda küresel olarak 1,5 milyar insanın etkileri hissettiği anlamına gelmektedir. Gelecek 10 yıl içerisinde sadece çölleşmeden dolayı yerinden olan 50 milyon kadar insan ile birlikte 2050 yılına kadar da 135 milyon insan su kıtlığından dolayı yerinden olacaktır” dedi.
Türkiye’de Erozyonla Taşınan Toprak 168 Milyon Tona İndi
Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak bu problemlerin farkında olduklarının altını çizen Prof. Dr. Eroğlu “Gelecekte bizleri bekleyen bu problemlere karşı bizde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Türkiye’de ağaçlandırmada destan yazarak son 12 yılda 3 milyar 250 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bu ağaçlandırmalar ile ülkemizde yaşana erozyonun büyük ölçüde önüne geçtik. 1970’li yıllarda Türkiye’de erozyonla taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon ton iken gerçekleştirdiğimiz erozyon kontrolü ve ağaçlandırma çalışmaları sonucu 168 milyon tona indi. Biz bu rakamı 2023 yılında ise 130 milyon tona indirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki bütün sulanabilir arazileri sulamayı hedeflediklerini de vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Su yatırımlarında büyük ilerleme kat ettik. Sulama sistemlerinde eski usulleri terk ettik. Kapalı sistem ile damlama ve yağmurlama metotlarını kullanıyoruz. Böylece suyumuzu daha tasarruflu kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
Taraflar Konferansı COP-12’nin Ev Sahipliğini Türkiye Yapacak
Türkiye’de çölleşmeye karşı yapılan bu başarılı çalışmaların sonucunda Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin en büyük karar organı olan Taraflar Konferansı’nın(COP 12), 12-23 Ekim 2015 tarihlerinde Ankara’da düzenleneceğinin de bilgisini veren Prof. Dr. Eroğlu “Taraflar Konferansı (COP) Sözleşmenin ana karar mekanizması olup strateji ve eylem planları ile ülkelerin çölleşmeye yönelik yol haritasını oluşturuyor. Bu toplantı ile ülkemiz, tarihinde ilk kez bir Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin Taraflar Konferansına ev sahipliği yapacak. COP 12'nin dönem başkanlığı iki yıl süre ile Türkiye tarafından yürütülecek” dedi.
23.09.2015