Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünün işbirliği ve UNCCD, UNEP ve WMO’nun katkılarıyla Uluslararası Toz ve Kum fırtınaları Çalıştayı DSİ 14. Bölge Müdürlüğü Eğitim ve Ar-ge tesislerinde 4-7 Ekim, 2016 tarihinde gerçekleşmiştir.
Açılış konuşmalarını müteakip Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) temsilcisi Gema Shepherd kum ve toz fırtınalarının (SDS) küresel değerlendirilmesi başlıklı bir sunum gerçekleştirmiştir. Gema Shepherd dünyada ki toz fırtınalarının %75’inin doğal ve %25’inin ise insan faaliyetlerinin sonucunda olduğunu ve son yüzyılda dünyada toz yayılımının %25 - %50 oranında arttığını belirtmiştir.
Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye’nin kuraklık ve çölleşmeden etkilenebilirliği ve kuraklık risk değerlendirmesi temalı sunumunu gerçekleştirmiştir. Bu sunumda Sayın Türkeş Türkiye’nin iklimlerini ve çölleşme ile ilişkisini açıklamıştır. 2013-2014 yıllarında Türkiye’de görülen kuraklığın sebeplerini ve çözüm önerilerine sunumunda yer vermiştir.
Açılış konuşmaları ve giriş sunumlarından sonra SDS’in özellikleri ana başlıklı 1.Bölüm Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) temsilcisi Prof. Dr. Alexander Baklanov’un moderatörlüğünde başlamıştır.
Bu bölümde ilk sunumu Meteoroloji Genel Müdürlüğü adına Sayın Cihan Dündar Batı Asya’yı kapsayan Büyük Akdeniz Havzası için SDS analizleri (2003-2012) konusu ile gerçekleştirmiştir. Bu sunumda kum taşınmasının dünya ekosistemleri için çok önemli olunduğuna değinilmiştir. Bu tozların atmosferin üst tabakasında çok uzak mesafelere taşınabildiğine dikkat çekilerek bölgeyi etkileyen tozların Sahara Çölü, Arap Yarımadası ve İran’dan geldiği ortaya konulmuştur.
Pakistan temsilcisi Dr. Khan Alam (Peshavar Üniversitesi) Güney-Doğu Asya’da Toz özellikleri başlıklı sunumu ile kum fırtınalarının sıklıkla kurak ve yarı kurak alanlarda görülen genel bir meteorolojik olay olduğunu ve kum fırtınaların sağlık, iklim ve biyokimyasal işlemlerle etkileşimde bulunduğunu belirtmiştir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü adına Sayın Gökçen Işık Toz-Kum Etkileşimleri üzerine bir sunum gerçekleştirmiştir. Sayın Gökçen sunumunda; toz etkileri, atmosferde toz döngüsü, toz yayılışı, toz hareketlerinin iklim değişikliğine etkisi, dolaylı toz etkileri, deniz ekosistemi üzerindeki toz fırtınalarının etkisi ve toz-iklim modellemesi üzerine durmuştur.
SDS’in erken uyarıları başlıklı 2. Bölüm Massey Üniversitesi’nden Doç. Dr. Peter Rex Tozer moderatörlüğünde 05 Ekim sabah oturumu ile başlamıştır.
İlk Sunumu UNCCD danışmanı ve Oxford Üniversitesi’nden Dr. Nick Middeleton Taslak SDS Politikası Çerçevesi konulu sunumuyla açmıştır. Sunumunda sonuç olarak şunlara değinmiştir. Doğal felaketler ekonomiyi çok farklı açılardan etkileyebilmekte ve felaketlerin giderini tanımlamak kolay olmamaktadır. Felaketin etkisi doğrudan ve dolaylı kayıpları arasında farklılaşır. Doğrudan kayıplar felaketin acilen gelen sonuçlarıdır. Dolaylı kayıplar ise bütün kayıpları kapsar ancak bu kayıplar felaketin kendisinden değil sonuçlarından gelir. Değerlendirmenin amacı kayıpların sigortalandırılması ve yeniden temini için çaba göstermektir.
İkinci sunumu Dr. Alexander Baklanov SDS uyarı danışması ve Değerlendirme Sistemi (SDS-WAS) başlığındaki sunumuyla gerçekleştirmiştir. Sunumunda WMO’nun SDS-WAS üzerine yaptığı faaliyetlerin tarihinden, SDS-WAS özelliklerinden, uygulama alanlarından, araştırmadan operasyona geçişten bahsetmiştir.
İran’dan katılan Dr. Ali Darvishi (Tahran Üniversitesi) toz fırtınasının ağ tabanlı tahmin ve ağ tabanlı önceden uyarının birleştirilmiş sistemi (DuSNIFF) adlı sunumunu gerçekleştirmiştir. Sunumuna ilk olarak Batı Asya’da dört önemli toz kaynaklarından bahsetmiştir. Bu kaynaklar daha çok Irak, Suriye ve Suudi Arabistan bölgelerindedir. İran da ki kum ve toz fırtınaları için sıcak noktaların tespiti ile ilgili makalesinden referansla, bu sıcak noktaların tespiti için uzaktan algılama kullanımı, meteorolojik veriler ve yerel istasyonlara ihtiyaç vardır. Küresel Toz Belirleme İndeksi (GDDI) adında uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak toz fırtınalarının tespiti için yeni bir yöntem ortaya çıkarmıştır. Bu yönteme veri girişi için 21 parametre üzerinde durmuştur.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü adına Sayın Kahraman Oğuz SDS tahmini ve sanal SDS merkezi konulu sunum yapmıştır. Sunumunda ilk önce temel toz kaynaklarından ve küresel toz yayılımının dağılımından bahsetmiştir. Sayın Kahraman SDS tahmin haritalarının oluşturulması ve BSC-DREAM8b adlı SDS tahmin modelini açıklamıştır.
Hassasiyet ve dayanıklılık konulu 3. Bölüm Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Günay Erpul moderatörlüğünde öğleden sonra oturumunda başlamıştır.
Bu bölümde ilk sunumu İspanya’dan katılan Doç. Dr. Aurelio Tobias SDS’in sağlık üzerine etkisi konulu sunumuyla gerçekleştirmiştir. Sunumunda özetle şunlara değiniştir. Kum bulutları birçok mikro organizmaları ve biyonik alerjileri taşıyabilir. Toz bulutları seyahati üzerindeki sanayi kirliliklerini taşıyabilir. Toz fırtınaları yerel parçacıkları daha toksin yapabilir çünkü bu fırtınalar gaz etkileşimini arttırmaktadır. Toz olayları düşük MHL ile etkileşimli olarak yerel kirliliği arttırmaktadır.
İkinci sunumu Çin’den katılım sağlayan Prof. Dr. Wang Guosheng Çin’de SDS etkisinin yönetimi üzerine olan sunumu ile paylaşmıştır. Oldukça yoğun bir ilgi çeken bu sunumda SDS tahmin ve uyarı sistemi, SDS izlenmesi ve değerlendirilmesi ve SDS risk yönetimi başlıca konulardır.
Prof. Dr. Günay Erpul ulusal rüzgâr erozyonu risk haritası konulu sunumuyla oturuma katkıda bulunmuştur. Sayın Erpul sunumunda rüzgâr erozyonu tahmin sistemi (WEPS) çalışma sistemi, girdileri ve uygulamasını açıklamıştır.
6 Ekim sabah oturumunda azaltım konulu 4. Bölüm Prof. Dr. Taşkın Öztaş moderatörlüğünde başlamıştır. Bu oturumda SDS’e neden olan kaynakların azaltılması ve SDS’in etkisinin azaltılması üzerine ülkelerin deneyimlerini paylaşması hedeflenmiştir.
İlk sunumu Orman ve Su İşleri Bakanlığı müşaviri Taner Tazegün rüzgâr erozyonu ile mücadelede Türkiye’deki iyi örnekler (Iğdır örneği) konulu sunumu ile gerçekleştirmiştir. Sunumunda Iğdır ilinde erozyona sebep olan etmenlerden, Ebu Cehil Çalısının öneminden, rüzgâr erozyonunun yöreye olumsuz etkisinden ve mücadele için yapılan çalışmalardan bahsetmiştir.
Çalıştaya TAGEM adına katılan Durmuş Ali Çarkacı rüzgâr erozyonu ile mücadelede Türkiye’deki iyi örnekler (Karapınar örneği) sunumu ile katkıda bulunmuştur. Rüzgâr erozyonun etkilerinden, halkın göç etmesinden, Karapınar’ın özelliklerinden ve geçmiş çalışmalardan bahsetmiştir.
Mısır UNCCD odak noktası ve çöl araştırma kurumu başkanı olan Prof. Dr. Naiim Moselhy kum tepelerinin stabilizasyonunda mısır deneyimi konulu sunumunu gerçekleştirmiştir. Sunumunda özetle şunlara yer vermiştir. Mısır’ın sürdürülebilir zirai faaliyetler kalkınma stratejisi (2030), çölleşme ile mücadele ve doğal kaynakların rehabilitasyonu üzerinedir. Bu strateji %4 olan ekilebilir alanı %25’e yükseltmeyi hedeflemektedir. Kumul hareketler ülkede birçok etkilere sebep olmaktadır. Kumul hareketlere önlem için 1929 yılından itibaren duvardan setler yapılmış ancak bu yöntem başarı sağlayamamıştır. 1954-1956 yılları arasında ağaçlandırma yapılarak kumul hareketleri önleme çalışması yapılmıştır. 1962-1967 yılları arasında Kuzey Sinai’de ağaçlandırma yapılmış ancak bu bitkiler 1967 yılında ki savaş boyunca köklenmiştir.
İran’dan katılım sağlayan Dr. Hossein Badripour Politika ve / veya Bilim Doğrultusunda Kum ve Toz Fırtınalarının Azaltılması konulu sunum gerçekleştirerek şunlara değinmiştir. İran da toz ve kum fırtınalarından etkilenen bölgelere gelen toz rüzgârları ülke içerisinden ve komşu ülkelerden gelmektedir. Toz ve kum fırtınalarına sebepler doğal sebepler ve insan etkileri olmak üzere iki ana grupta toplanır. Doğal faktörler; iklim değişikliği ve kuraklık, düzensiz hava koşulları, düşük bitki örtüsü, düşük yağış, düşük nem, ormanların bozulması ve çöllerden gelen rüzgârlardır. İnsan etkileri; su kaynaklarının uygunsuz yönetimi, arazi bozulumu, duyarlı ekosistemlere suların taşınılamaması, özensiz baraj inşası, bölgede ki savaş ve zorluklar, güç ve tarımsal faaliyetlerde verimsiz yöntemlerdir. İran da arazi bozulumunun temel sebepleri; birçok kuraklık ve iklim değişikliği, aşırı otlatma, toprakların ve su kaynaklarının uygunsuz istismarı, tuzlanma, sosyo-ekonomik faktörler ve kırsal ve sanayi alanlarının kalkınmasıdır.
Moritanya’dan katılan Sidi Bobba sunumunda özetle şunlardan bahsetmiştir. Bölgede kum fırtınaları ile en iyi mücadele kumulların mekanik sabitleştirilmiş olmasıdır. Yöresel bitkilerle dikim yapılarak biyolojik bir mücadele de yapılmaktadır. Kumulların akımını önlemek ve rüzgârın etkisini azaltmak için kareler halinde fiziksel bariyerler oluşturulmuştur. Kumların sebep olduğu temel hastalıklar; ishal, solunum iltihapları, göz problemleri ve menenjittir.
Kuveyt adına gelen ve ilk oturumda faydalı bir rapor tutan Dr. Ali Aldousari kum özellikleri adlı bir sunum gerçekleştirmiştir. Sunumunda başlıca Kuveyt’te sebep olan kum fırtınalarının kaynaklarından, fırtınaların özelliklerinden, yapılan mücadeleden ve ekonomik etkilerinden bahsetmiştir.
Irak adına gelen UNCCD odak noktası Rawea Mizel Mahmood ve Dr. Alfarraji sunumlarında Irak’taki SDS olaylarından, geçmiş ile kıyaslanmasından, bölgedeki zorluklardan, yapılan çalışmalardan, zayıf yönlerinden ve ağaçlandırma ve su hasatı faaliyetlerinden bahsetmişlerdir.
Sonraki adımlar konulu 5. Bölüm Dr. Nicholas John Middleton moderatörlüğünde öğleden sonraki oturumda başlatılmıştır.
İlk sunumu UNCCD adına katılım sağlayan Utchang Kang SDS’in teknik bir rehberinin tanıtımı adlı sunumuyla gerçekleştirmiştir. Sunumunda SDS’in ne olduğu, çok yönlü etkileri, SDS eğilimleri, UNCCD faaliyetleri ve teknik SDS rehberini açıklamıştır.
Dr. Peter Rex Tozer SDS’in küresel ekonomik değerlendirilmesi konulu sunumunu gerçekleştirmiştir. Sunumunda başlıca şunlardan bahsetmiştir. Ekonomik ölçümler kaynak bölgeleri ve etki bölgeleri için hesaplanmaktadır. Ölçümler için birçok yaklaşımlar mevcuttur. Ekonomik etki değerlendirmesi başlıca ekonomik faaliyetler, çevresel etkiler ve insan etkisi olmaktadır. Ulaşım, hava kalitesi, madencilik ve su kaynaklarında azalım olmaktadır. Temizlik ve sağlık giderleri artmaktadır. Tarımsal ürünlerde, yıllık ürün, dönemsel ürün, hayvancılık ve böceklerde azalım ve kaybolma olmaktadır. Çevresel faktörler incelendiğinde; kaynak bölgelerinde toprak erozyonu, ekosistem bozulumu ve habitat kayboluşu ve suyollarının tahribi görülmektedir. Etki bölgelerinde kötü hava koşulları ve ekosistem bozulumu tecrübe edilmektedir. İnsan etkileri incelendiğinde; kaynak bölgelerinde ürün ve verimlilik kaybı, düşük gelir ya da yüksek yiyecek ücretleri, gıda ve vitaminlerin az alınımı ve refah ve eşitlik sorunları meydana gelmektedir. Etki alanlarında sağlık sorunları kayda geçmektedir.
Dr. Ali Darvishi bu bölümde SDS üzerine bölgesel bir araştırma planı konulu sunumu ile katkıda bulunmuştur.
Grup tartışması ve raporu sonrasında katılımcılara sertifikalar verilmiştir. Bir sonraki gün ise sosyal, kültürel ve teknik kapsamda İstanbul gezisi yapılmıştır.