İlki 2006 yılında Ankara’da, ikincisi 2010 yılında Afyonkarahisar’da yapılan ve bu yıl 3.sü düzenlenen sempozyuma Bakanımız Prof. Dr. Veysel EROĞLU, Müsteşarımız Prof. Dr. Lütfi AKCA, Müsteşar Yardımcısı Mustafa ELDEMİR, Genel Müdürümüz Hanifi AVCI ve Bakanlığımıza bağlı diğer kurum ve kuruluşların Genel Müdürleri, öğretim üyeleri, belediyeler, kurum çalışanları ve basın mensupları iştirak ettiler.
Sempozyum açılışında Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU bir konuşma yapmışlardır;
Sözlerine sel baskınlarının can ve mal kayıplarına sebep olabildiğini ifade ederek başlayan Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Sel ve taşkınlara; küresel iklim değişikliği sebebiyle yağış rejimindeki düzensizlik ve aşırı yağışlar, yerleşim yerleri içinden geçen dere yataklarında yapılaşma, dere kesitinin daraltılması, dere yatağına fen ve sanat kaidelerine aykırı ve izinsiz menfez veya köprü inşa edilmesi, tekniğine aykırı bent ve dolgu yapımı, moloz, sanayi ve evsel atıkların atılması, kanalizasyon şebekesi döşenmesi gibi faaliyetler sebep olmaktadır. Birçok yerde derelerin içine kanalizasyon döşenmekte, derelerin üzeri kapatılarak bina inşa edilmektedir. Bunları gördükçe derelere daha çok sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Sahip çıkmazsak geçmişte yaşadığımız felaketleri yeniden yaşarız. 1989 yılından bugüne kadar 384 tane büyük taşkın yaşadık ve bu taşkınlarda 548 vatandaşımızı kaybettik, 565 bin 600 hektar alan zarar gördü ve 2.1 milyar dolarlık maddi zarar meydana geldi. Derelere sahip çıkmazsak bu olaylara daha çok şahit olur, hem can hem de mal kayıpları yaşar, milletçe büyük üzüntü hissederiz. Dolayısı ile havzaya ait akış katsayısını arttırıcı tedbirler alınarak yüzeysel akışın toplanma zamanını kısaltıcı ve su kütlesinin hacmini azaltıcı çalışmalar yapmak gerekmektedir. " dedi.
Yapılan ve yapılacak çalışmalarla alakalı bilgiler veren Sayın EROĞLU “DSİ şu ana kadar 68 adedi taşkın koruma maksatlı depolamalı tesis olmak üzere 6 bin 581 taşkın koruma tesisi inşa etti ve yaklaşık 1 milyon 722 bin hektar alanı taşkından korudu. Bu tesisler olmasaydı daha da büyük yıkımlarla karşılaşmamız şaşırtıcı olmazdı. Taşkınlardan korunmak için sadece yapısal bir takım tedbirler yetmez. "Erozyonla Mücadele Eylem Planı" ile 14 milyon dekar alanda erozyon kontrolü, ağaçlandırma, rehabilitasyon ve mera ıslah çalışmaları, 22 milyon 870 bin dekar alanda da bakım çalışması yapacağız. "Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı" ile 5 yılda 25'i ana havzaki 227 sel havzasında 41 milyon 550 bin dekar alanda çalışma gerçekleştireceğiz. "Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı" ile de 400 adet barajda ağaçlandırma çalışması yapacağız. 01.01.2012 tarihinde başlattığımız "Bin günde bin gölet" projesi de taşkınları önlemede büyük önem taşımaktadır” dedi.
Sayın EROĞLU sözlerini “Bu sempozyumun Ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.” diyerek tamamladı.
Sempozyum süresince açık olacak bir fuar da düzenlendi. Fuarda; ”Erozyonla Mücadele Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı ve Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planları ” başta olmak üzere Genel Müdürlüğümüz faaliyetlerinin tanıtımı gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca sempozyumda Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Bayram HOPUR tarafından Genel Müdürlüğümüz faaliyetleri kapsamında yer alan “Ulusal Havza Yönetim Stratejisi (UHYS)” ile ilgili bir sunum gerçekleştirilmiştir.