Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

Ankara İlyakut Orijin Deneme ve Ağaçlandırma Sahalarına Teknik Gezi Yapıldı

06 Nisan 2017

Ankara-İlyakut sahasında 1989 yılında başlatılan  Kızılçam ve Sedir orijin denemelerini incelemek amacıyla, 5 Nisan 2017 tarihinde, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü   Hanifi AVCI başkanlığında  teknik gezi düzenlenmiştir.

 

Teknik geziye;  Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdür Yardımcısı Cafer ORHAN,  Ankara Orman Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin ACAR, Ankara Orman Fidanlık Müdürü Nusret GÖRÜR, Daire Başkanları Beytullah FİDAN ile Kürşat YILDIRIM, İç Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden Başmühendisler Dr.Akkın SEMERCİ Gıyasettin AKBİN, Emekli Orman Yüksek Mühendisi İsmail KÜÇÜKKAYA  ile   Şube Müdürleri ve teknik personeli katılım sağlanmıştır.

 

 

Teknik gezide,  Orman Genel Müdürlüğü  İç Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden Başmühendis Gıyasettin AKBİN,  Başmühendis Dr. Akkın SEMERCİ sahada yapılan orijin denemeleri ve bunların sonuçları,  Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü   Hanifi AVCI ile  Emekli Orman Yüksek Mühendis İsmail KÜÇÜKKAYA  Ankara’da yapılan  Kızılçam ağaçlandırmaları ile Kurak Alan Ağaçlandırmaları  hakkında geniş bilgiler vermiştir.

 

 

Ankara İlyakut deneme sahasında 1989 yılında oluşturulan  Kızılçam Orijin denemelerinin, üç tekerrürlü, her parselde 16 adet bireyle temsil edilen 36 orijinden oluştuğu, Toros Sediri Orijin denemelerinin  ise 35 orijinin bulunduğu belirtilmiştir.

 

 

 Kızılçam orijin denemeleri   sonucunda 20. Yıl raporuna göre;  Kızılçamın  Bafra-Çamgölü, MKP-Burhandağı, K.Maraş-Suçatı orijinleri başta olmak üzere; Balıkesir-Sındırgı-Bigadiç, Burdur-Gölhisar-Koçaş dağı, Tarsus-Karakoyak, Antakya-Uluçınar orijinlerinin, kurak-yarı kurak sahalarda  kullanılmasının  başarıyı artıracağı   tespit edilmiştir.

 

 

 

 

 

 

1984 yılında tesis edilmiş İlyakut  ağaçlandırma  sahalarında kızılçam, karaçam ve sedirlerin başarılı olduğu, kuraklığa ve tuzluluğa daha dayanıklı olan kızılçamların, diğer türlere göre daha fazla boy ve artım yaptığı, yetişme muhiti şartlarına uyum sağladığı ve  büyüme enerjisinin gayet iyi olduğu gözlemlenmiştir. Resimde de görüldüğü gibi aynı anda dikimi yapılan karaçam ve sedir fidanları incelendiğinde kızılçam bireylerinin daha fazla boy ve çap artığı yaptığı gözlemlenmiştir.

 

 

Kurak- yarı kurak ağaçlandırma yatırımlarında blok halinde yapraklı dikiminin, yapraklıların ibrelilere kıyasla daha fazla su ihtiyacı olduğu ve bu ihtiyaçlarının kurak ve yarı kurak alanlarda tam olarak karşılanamadığından,  son derece sıkıntılı sonuçlar doğurabileceği ağaçlandırma çalışmalarında gözlemlenmiştir. Kurak ve Yarı kurak alanlarda ibreli ve yapraklıların karışım olarak sahaya getirilmesinin hedeflenen başarıyı yakalamada daha etkin olacağı belirtilmiştir.

 

 

 

Doğal olarak, Doğu Akdeniz Havzasına özgü, bir çam türü olan  Kızılçam (Pinus brutia Ten.), Akdeniz ikliminin müşir türlerinden olup tipik bir ışık ağacıdır. Kurak koşullara son derece dayanıklı, çok farklı toprak koşullarında başarıyla yetişen ve yetiştirilen, Türkiye’nin de en önemli ağaç türüdür.

 

 

Soğuğa karşı hassas olduğu ve soğuktan etkilendiği bildirilmesine rağmen, kurak ve yarı kurak  bölge özelliği taşıyan Ankara ve çevresinde 30’lu yaşları geçmiş ve diğer türlere göre göreceli olarak daha iyi gelişim sağlayan Kızılçam türümüz, bu bölgelerde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında dikilmeli ve tür karışımlarında kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

 

 

Teknik Gezinin son kısmında İlyakut fidalığı hakkında bilgiler verilmiştir. Fidanlıkta yıllık 5 milyon Karaçam, Sedir ve Mavi Servi fidanlarının üretildiği belitilmiştir.

 

 

 

 
Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır