Türkiye, içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topoğrafya, jeolojik yapı ve toprak şartları sebebi ile erozyona karşı oldukça hassastır. Erozyon ile taşınan topraklarla birlikte organik madde taşınmakta, toprakların verimliliği azalmakta, taşınan rusubat ile birlikte barajlar belirlenen ekonomik ömürlerinden çok önce dolmakta, meydana gelen sel ve taşkınlar can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için erozyonla ve çölleşme ile mücadele edilmesi zorunludur.
Türkiye’de başlangıçtan 2014 yılı sonuna kadar 7.887.402 hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmaların 1.186.044 hektarı erozyon kontrolü çalışması olup diğer çalışmalar ise dolaylı olarak erozyonu önlemeye katkı sağlamıştır.
2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilen Milli Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon ve mera ıslahı çalışmaları erozyonla oluşan toprak kayıplarını azaltmada önemli katkılar sağlamıştır. Seferberlik kapsamında 5 yılda 2 milyon 529 bin hektar alanda çalışma yapılmıştır.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar ile erozyonla oluşan toprak kayıplarının azaltılmasında çok büyük fayda sağlamıştır. Ancak aynı hızla çalışmalara devam edilmesi gerekmektedir.
TÜRKİYEDE EROZYON AZALIYOR
1970’li yıllarda Türkiye’de yılda erozyonla taşınan toprak miktarı 500 milyon ton/yıl iken yapılan erozyon kontrolü, ağaçlandırma çalışmaları, bozuk orman alanların iyileştirilmesi, meraların iyileştirilmesi, zirai alanlarda sulama teknolojilerindeki gelişmelerin neticesi olarak akarsularda ölçülen rusubat verilerinin değerlendirilmesi suretiyle erozyonla taşınan toprak miktarı 2014 sonu itibarıyla 168 milyon ton/yıla düşmüştür
ULUSLARARASI EROZYON VE SEL EĞİTİMİ MODEL UYGULAMA PROJELERİ İLE DÜNYA’YA ÖRNEK OLUYORUZ
Ulusal ve uluslararası eğitim gayesi ile Dünya’da ve Türkiye’de uygulanan erozyon ve sel kontrolü tekniklerinin görülebileceği model uygulama alanları oluşturulmaktır.
Her yıl, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından birçok katılımcıya eğitimler verilmektedir. Düzenlenen eğitimlerde, bütün erozyon ve sel kontrol tedbirlerinin uygulandığı model tatbikat alanları tesis edilmektedir.
Bu kapsamda yapılan model uygulama projeleri;
Ankara Gökçeyurt Erozyon ve Sel Kontrolü Eğitimi Model Uygulama Projesi
Mersin Hacıalan Erozyon ve Sel Kontrolü Eğitimi Model Uygulama Projesi
Antalya Korkuteli Erozyon ve Sel Kontrolü Eğitimi Model Uygulama Projesi
Afyonkarahisar Merkez Taşoluk Beldesi Erozyon ve Sel Kontrolü Eğitimi Model Uygulama Projesi yapımı gerçekleştirilmiştir.
Mersin-Hacıalanı Eğitim ve Uygulama Alanından Bir Görünüm
Afyonkarahisar Merkez Taşoluk Beldesi Erozyon ve Sel Kontrolü Eğitimi Model Uygulama Projesinden Bir Görünüm
EYLEM PLANLARI DOĞRULTUSUNDA PROJELER ÜRETİYORUZ
Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı doğrultusunda 2015 yılı sonu itibari ile 165 adet baraj ve gölet havzasında proje yapılmıştır. Ayrıca 136 adet Yukarı Havza Sel Kontrolü Uygulama Projesi düzenlenmiştir.
Sivas 4 Eylül Barajı Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Sahasından bir görünüm
AR-GE PROJELERİ İLE MARJİNAL ALANLARDAKİ EROZYONUN ÖNLENMESİNDE YOL GÖSTERİCİ OLACAĞIZ
Tuzlu ve Alkali Alanlarda Kullanılabilecek Bazı Bitki Türlerinin Tespiti ve Adaptasyonu Projesi ve Kuraklık ve Ekstrem Şartlara Dayanıklı Türlerin Tespiti ve Adaptasyonu Projesi ile; özellikle kuraklık, tuzluluk ve çoraklık problemlerinin yaygın olduğu Orta Anadolu Bölgesinde yapılan ağaçlandırmalarda, rüzgar perdelerinde ve galeri ağaçlandırmalarında kuraklığa, tuzluluğa dayanıklı türlerin tespiti gayesi ile hafif tuzlu, tuzlu ve alkali topraklarda yetiştirilebilecek başta kavak tür ve/veya klonları ile diğer bitki türlerinin bulunması hedeflenmektedir.
UNCCD COP 12 YE EV SAHİPLİĞİ YAPTIK
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin 12. Taraflar Konferansı 12-23 Ekim 2015 tarihlerinde Bakanlığımızın ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Konferans kapsamında bir araya gelen ülkelerin temsilcileri çölleşmenin durdurulabilmesi için 37 adet önemli karar almış ve 6 adet deklarasyon yayınlamışlardır.
· Ankara Girişimi
UNCCD COP 12’de alınan önemli kararlardan biri de Ankara Girişimi’dir. Ülkemiz tarafından başlatılan Ankara Girişimi, 195 ülkenin desteği ile 5 nolu karar (ICCD/COP(12)/L5) olarak kabul edilmiştir. Ankara Girişimi ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 15 nolu "Arazi Tahribatının Dengelenmesi" hedeflerine ulaşma çalışmalarına küresel düzeyde ülkemiz öncülük edecektir.