14 Ağustos 2017 tarihinde Konya’da, 18 ülkeden 24 uzmanın katılımıyla başlayan 13’üncü Uluslararası Çölleşmeyle Mücadele Eğitimi dördüncü gününde Mersin’de devam etti. Eğitim Programının dördüncü gününün ilk durağı Sıraç Köyü oldu. Geçmişte bu bölgede sayısız çalışmalara ve başarılara imza atan ÇEM Genel Müdür Yardımcısı Mustafa GÖZÜKARA, köy halkı tarafından yapılan iyi tarım uygulamaları ve sulama sistemleri hakkında katılımcılara bilgi verdi. GÖZÜKARA, küçükbaş hayvancılığın ormanlık alanlara zarar vermesinin önüne geçmek üzere, yöre halkının alternatif geçim kaynaklarına yönlendirilmesinden, bu amaçla tarım yapılabilmesi için verilen devlet desteğinden, yetiştirilen ürünlerden ve verimden bahsetti. Sıraç Köyünden sonra, bölgenin tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla kurduğu sulama havuzları görüldü. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa GÖZÜKARA, yöre halkının tamamen kendi çabalarıyla, 30 km uzaklıktaki Göksu Kanyonu’ndan kapalı sistemlerle getirdiği suyun, tarımsal faaliyetleri için kullanılmak üzere yine kendileri tarafından yapılan havuzlarda biriktirildiğini, böylece hem su sorunun çözüldüğünü hem de yöre halkının tarıma teşvik edildiğini anlattı. Devam edilen arazi gezilerinde, bir sonraki durak sedir ormanları oldu. Saha hakkında Mersin Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından, sedir tohumu toplama amacıyla 3 bin orman köylüsünün istihdam edildiği, 650 orman köyünün kalkındırıldığı ve ardından biyolojik bağımsızlık kazanan bölgelerin otlatmaya açıldığının bilgisi verildi. Sedir ormanı konusunda alınan detaylı bilgilerden sonra yola çıkılarak, yörede geçimini hayvancılıkla sağlayan bir göçer çadırı ziyaret edilerek, katılımcılara o yöreye ait keçi yoğurdundan yapılan geleneksel ayran ikram edildi. Programın öğleden sonra ilk durağı, Hacıalan Model Eğitim Sahası oldu. ÇEM Genel Müdürlüğü Erozyon ile Mücadele Şube Müdürü Mahmut KILIÇ tarafından, alanda erozyon ve sel ile mücadele etmek için kullanılan yamaç ıslah ve oyuntu ıslah tedbir yapıları hakkında bilgi verilerek, bu model saha üzerinde kurulmuş olan yapılar incelendi. Programın son durağı Küllü Hayat Hakyemez (Su Terazisi) adı verilen sulama sisteminin bulunduğu alan oldu. Tesisin kurulmasında büyük emeği geçen yöre sakinlerinden verilen bilgiye göre; 2003 yılında, 23 km uzaklıktaki Lenos Kanyonundan, köylülerin kendi maddi imkânlarıyla, ziraat yapmak üzere inşa edilen bu sistem için devlet katkısının alınmadığı ifade edildi. 96 kullanıcının emeği ile kurulan bu su terazisinde su kendi cazibesiyle akıtılmakta. Bir havuzda toplanan suyun, havuzun kenarında her biri bir kullanıcıya ait olarak açılmış olan küçük borularla adil bir şekilde dağıtıldığı ve bu şekilde tarımsal sulamanın yapıldığı bilgisi de paylaşıldı. Eğitim Programın beşinci ve son günü planlanan saha ziyaretleriyle devam ediyor.
|