Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü

Türkiye’de Yağışların “Erozyon Oluşturma” Potansiyelleri Çıkartıldı

22 Ağustos 2016

Türkiye’de son 10 yılda gerçekleşen yağış verileri incelenerek, ilk defa ulusal ölçekte yağışların erozyon oluşturma potansiyelleri ortaya kondu
Erozyona yol açan en yüksek enerjili yağışlar Rize, Muğla, Artvin ve Antalya illerinde, en düşük enerjili yağışlar ise Van, Malatya, Aksaray ve Kayseri illerinde görülüyor

 

Türkiye’de son 10 yılda gerçekleşen yağış miktarı, şiddetleri ve dağılımları incelenerek, ulusal ölçekte yağışların erozyon oluşturma potansiyelleri belirlendi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Hanifi Avcı, ülkemizin bulunduğu konum dolayısıyla farklı iklim tiplerinin geçiş güzergahında olduğunu ifade etti.

“Türkiye’nin kıyı kesimleri özellikle Karadeniz ve Akdeniz kıyı şeridi yüksek enerjili yağışların etkisi altındadır” diyen Avcı, ancak bu bölgelerin sahip oldukları arazi örtüsü nedeniyle, söz konusu yüksek enerjili yağışların toprağa ulaşmasına engel teşkil ettiğini vurguladı.
Avcı, yükseltinin fazla olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise yağışların bir kısmının kar şeklinde olmasından dolayı düşük enerjili yağışların görüldüğünü söyledi.

SON 10 YILDAKİ VERİLER TEK TEK İNCELENDİ

Toprak kayıplarının izlenebilmesi için Dinamik Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi (DEMİS) yazılımını geliştirdiklerini belirten Avcı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından dakikalık ölçülen 329 gözlem istasyonundan elde edilen ve 2005-2014 yılları arasını kapsayan verileri incelediklerini söyledi.

YÜKSEK ENERJİLİ YAĞIŞLAR, KARADENİZ BÖLGESİ’NE DÜŞÜYOR

Yağışların aşındırma gücüne bakıldığında, Doğu Karadeniz bölümünde ve Akdeniz Bölgesi’nin sahil kesimlerinde yüksek değerlere ulaşıldığının görüldüğünü anlatan Avcı, şunları kaydetti:
“Bu bölgelerin iç kesimlerle bağlantısı kıyı şeridine paralel uzanan dağ silsileleri ile kesildiğinden, yağışın aşındırma gücü kademeli olarak azalıyor. Ülkemizin topografyası nedeniyle bu bölgede dağların uzanış yönü, yağışların ve bu yağışlar ile meydana gelen aşındırma gücü orta şiddette olan enerjilerin iç kesimlere ulaşmasını sağlıyor.”
Avcı, kıyı kesimlerinde meydana gelen yüksek enerjili yağışların yüksek değerlerde toprak kayıplarına sebep olması beklenirken, bu bölgelerin sahip olduğu arazi örtüsünün bu yüksek değerdeki enerjilerin toprağa ulaşmadan bitki örtüsü tarafından şiddetinin azalmasından dolayı beklenen etkiyi göstermediğini aktardı.

ÇEM Genel Müdürü Avcı, “Ancak özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yüksek enerjili yağışlar sel ve heyelan olaylarının zamansal ve mekansal etkilerini tetiklemektedir” dedi.

YAĞIŞLARININ EROZYON OLUŞTURMA POTANSİYELLERİ

Genel Müdür Avcı, Türkiye’de, erozyon oluşturma potansiyeli en yüksek enerjili yağışların, Rize, Muğla, Artvin ve Antalya illerinde, en düşük enerjili yağışların ise Van, Malatya, Aksaray ve Kayseri illerinde gerçekleştiğini açıkladı.
Avcı, mevsimsel olarak yüksek enerjili yağışlara bakıldığında, ilkbaharda Adana, Antalya, Mersin, yazın Rize, Ordu, Artvin, Samsun ve Hatay, sonbaharda da Rize, Artvin ve Muğla, kışın ise Muğla, Antalya ve Mersin illerinde gerçekleştiğini, bu nedenle şiddetli yağışların sel oluşturma riskini artırdığını kaydetti.

TÜRKİYE'NİN EN YÜKSEK ENERJİLİ YAĞIŞLAR

ÇEM Genel Müdürü Avcı, Türkiye’de son 10 yılda meydana gelen yağış ortalamalarına bakıldığında, yağış sayısı bakımından en çok yağışın Kastamonu’nun Cide İlçesi’nde, erozyon oluşturma şiddeti bakımından ise yüksek enerjili yağışların ise Rize’de gerçekleştiğini ifade ederek, Antalya'nın Manavgat İlçesi'nin de  ortalama 218 yağış ile en  fazla erozyon oluşturma gücüne sahip yağışların gözlendiği yer olduğunu sözlerine ekledi.

 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır