Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünce düzenlenen “Türkiye’nin Su ve Rüzgâr Erozyonu İstatistiklerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı” 3 Aralık 2018 tarihinde Ankara Anadolu Otel’de başladı.
2 gün devam edecek Çalıştaya, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Dr. Ahmet İPEK başta olmak üzere, eski Genel Müdürlerimizden Hanifi AVCI, Erozyon Kontrolü Dairesi Başkanı Yaşar ÇAKIROĞLU, emekli meslektaşlarımız, DSİ, OGM, TAGEM, BÜGEM, TRGM, SYGM, TMMOB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü, Ziraat Mühendisleri Odası, TEMA Vakfı, ANG Vakfı, Türkiye Toprak Bilimi Derneği, Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Artvin Çoruh Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Yozgat Bozok Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi’nden toplamda 25 akademisyen ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarından erozyon konusunda 50 uzman katıldı.
Yaklaşık 100 kişinin katılım sağladığı Çalıştayın açılışında sırasıyla; ÇEM Genel Müdürlüğü Erozyon Kontrolü Dairesi Başkanı Yaşar ÇAKIROĞLU, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi aynı zamanda Proje Danışmanı Prof. Dr. Günay ERPUL ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Dr. Ahmet İPEK konuşmalarını yaptı.
Daire Başkanı Yaşar ÇAKIROĞLU; erozyon konusunda ulusal ölçekte bir söylem birliği olmasının gerekliliğinden bahsederek, ÇEM Genel Müdürlüğü’nün bu izleme sistemleri ile büyük bir adım attığını dile getirdi. İzleme sistemleri sonucunda oluşturulmuş haritaların Ülkemizde birçok çalışma için altlık oluşturabileceğini ve yönetim planlarının hazırlanmasında yön gösterici olabileceğini dile getirdi.
Proje Danışmanı Prof. Dr. Günay ERPUL, kurum, kuruluş ve üniversitelerle ortak bir çalışma ile gerçekleştirilen bu projenin çok kıymetli, önemli ve örnek olduğunun altını çizdi. Yedi yıllık süreçte yapılanları anlatıp ÇEM Genel Müdürlüğündeki genç ve dinamik ekibin özverili ve değerli çalışmalarından bahsetti.
Daha sonra kürsüye gelen ÇEM Genel Müdürü Dr. Ahmet İPEK konuşmalarına Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir PAKDEMİRLİ ile Bakan Yardımcımız Sayın Akif ÖZKALDI’nın selam ve sevgilerini ileterek başladı.
Dr. Ahmet İPEK, toprağın insanoğlu için kıymetinden bahsederek “toprağın, varlığında zenginliği ve refahı ifade ederken yokluğunda ise, çölleşme ve yoksulluğun sebebi olarak karşımıza çıktığını” vurguladı.
Toprağın oluşumunun binlerce yılda gerçekleştiğini, bu eşsiz hayat kaynağının ne yazık ki iklim değişikliğinin de tetikleyici etkisiyle arazi bozulumu, kuraklık, çölleşme, verimlilik kaybı gibi nedenlerle bilinçsizce yok edildiğini vurgulayan İPEK; bütün bunların sonucunda başta gıda kıtlığı, açlık, göç, işsizlik, yoksulluk, savaş ve istikrarsızlık olmak üzere çeşitli sonuçları beraberinde getirerek dünyada bir milyardan fazla insanı doğrudan etkileyen, ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel açıdan olumsuz etkileri olan sessiz bir felakete dönüştüğünü ifade etti.
Genel Müdür İPEK; toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için küresel ölçekte çölleşme ve erozyonla mücadele edilmesinin bir zorunluluk olarak karşımıza çıktığını ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü olarak; toprağın korunması, tabii kaynakların geliştirilmesi, heyelan, sel ve çığ kontrolü gibi faaliyetlerin sürdürülmekte olduğunu ifade etti.
Ormancıların fedakarca yaptığı bu faaliyetlerin, çoğu dünya ülkesinin hayal bile edemeyeceği büyüklükte bir çevre hareketi olduğunu, bu çalışmaların büyük bir emek ve kararlılık istediğini ve tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini vurgulayan Dr. İPEK; Yürütülen bu çalışmalar neticesinde 1970’li yıllarda akarsularla denizlere taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon ton iken 2017 yılı sonunda 154 milyon tona düşürüldüğünü ve yapılacak çalışmalar ile Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’ te yılda 130 milyon tona indirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Yapılan izleme çalışmaları neticesinde de, ülkemizde meydana gelen su erozyonunun % 53.66’ sının meralardan, % 38.71’ inin tarım arazilerinden ve bilinenin, toplumdaki algının aksine sadece % 4.17’ sinin ise ormanlardan kaynaklandığını ifade eden Genel Müdür Dr. Ahmet İPEK, bugün gelinen noktada emeği olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, halkımıza fidan sevgisini aşılayarak, fidan dikmeyi özendirerek farkındalık oluşturan tüm sivil toplum kuruluşlarına da teşekkür ederek, daha güçlü bir şekilde birlikte hareket edilmesi halinde 2023 hedeflerine kolayca ulaşılacağını sözlerine ekledi.
Yürütülen bu çalışmalar sonucu elde edilen “Türkiye Su ve Rüzgâr Erozyonu Haritaları” ile “Su Erozyonu Atlası” nın ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, Ar-Ge kuruluşları ve STK’ların kullanımına hazır hale getirildiğini ifade eden Genel Müdürümüz; bu projenin ülkemiz için, insanımız için hayırlar getirmesini dileyerek, bu Proje çıktılarının; toprak ile çalışan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, bundan sonra yürüteceği faaliyetlere altlık teşkil etmesini, bu sayede çok daha doğru kararlar alınarak daha etkin politikalar oluşturulmasını temenni ederek sözlerini tamamladı.